Alanya'yı Keşfet

Binlerce yıllık tarihi, Akdeniz ve Anadolu kültürlerinin karışımından oluşan kültürü ve mimarisi ile Alanya, tatilini bu beldede geçirmek isteyenlere sayısız seçenekler sunar.

Binlerce yıllık tarihi, Akdeniz ve Anadolu kültürlerinin karışımından oluşan kültürü ve mimarisi ile Alanya, tatilini bu beldede geçirmek isteyenlere sayısız seçenekler sunar. 100 kilometreyi aşan sahilindeki eşsiz plajlarının yanında kent, tarihe meraklı olanları fazlasıyla tatmin ediyor, doğa aşıklarını ise mest ediyor. Torosların eşsiz yaylaları, yüksekleri ve serin havayı denize tercih edenler için. Sapadere Kanyonu ise özel ilgiyi hakediyor…

Tarihi Yerler

Alanya, 700 yılı devirmesine rağmen hala sapasağlam ayakta olan kalesi, sekizgen Kızılkulesi, hanları ve darphanesi ile tarihi mekanları sevenler için adeta bir cennettir. Hem Selçuklu öncesi Hıristiyan döneme ait kiliseler, hem de Müslüman döneme ait tarihi camiler olanca ihtişamlarıyla ziyaretçilerini bekliyor.
Daha fazlası için tıklayın

Antik Kentler

Tarih boyunca çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapmış Alanya, antik kent kalıntıları konusunda da oldukça zengindir. Ören yeri olarak koruma altında tutulan ve bazılarında kazı çalışmaları devam eden antik kentlere giriş ücretsizdir.
Daha fazlası için tıklayın

Müzeler

Alanya’da dört müze vardır. Öğle tatili dışında müzeler haftanın her günü ziyarete açıktır ve ücretlidir. Alanya’nın en değerli eseri Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen Herakles heykelidir.

Plajlar

Geniş kumsallardan oluşan Alanya plajları, temizliğin uluslararası işareti olan Mavi Bayrak taşır. Kıyılarda rengi turkuaza dönüşen Akdeniz’in bu eşsiz kıyısında hava durgunsa, dipteki balıklar çıplak gözle görülebilir. Antik kalıntılar arasında veya ağaçlarla kaplı bir yamacın altında denize girerken ayaklarınıza dolaşan küçük balıkları hissedebilirsiniz.

Mağaralar

Alanya, mağaralar konusunda oldukça zengindir. Kara ve deniz mağaralarının gizemli dünyasını Alanya’da keşfedebilir, 20 bin yıl önce yaşamış atalarımızın izlerini sürebilirsiniz.

Toroslar ve Yaylalar

Alanya, Akdeniz kıyısındadır ama sırtını Batı Toroslar’a dayamıştır. Toros dağları, Alanya’da yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır. Yaz aylarında yaylaya çıkmak ve yazı yaylada geçirmek bin yıllık Yörük Türkmen kültürünün parçasıdır. Geçen yüzyıla kadar köyler baharla birlikte boşalır ve yaylalara çıkılırdı. Toros dağlarının yüksekliği 1000 metreyi aşan düzlüklerinde keçi kılından yapılmış çadırlar kurulur, bir yandan sürüler otlatılırken bir yandan da peynir ve yağ üretilir, halı ve kilim dokunurdu. Günümüzde çadırların yerini modern konutlar aldı. Çam ve sedir ağaçlarıyla kaplı ormanları, derin vadileri, bulutların içine giren zirveleri ve zirvelerden taşıp gelen akarsuları ile Toroslar, doğanın eşsiz güzelliklerini saklar. Yaylalar, yerli ve yabancı turistlerin de uğrak yeridir; günübirlik piknik alanlarında eski Türkmen gelenekleri hala yaşıyor.

Akarsular

Alanya irili ufaklı bazı su yollarının da üzerindedir. Bunlardan en önemlileri ilginç çehresiyle Dim Çayı, serin gölgeleriyle Oba Çayı ve rafting için uygun parkurlarıyla Alara Irmağı’dır.

Sapadere Kanyonu

Alanya şehir merkezine 40 kilomere uzaklıktaki Sapadere Kanyonu gerçek bir doğa harikasıdır. Kanyon girişindeki şelalenin döküldüğü yerde yüzmeden, buz gibi sularda yetişen alabalıkların tadına bakmadan dönmeyin!